23. Hukuk Dairesi 2014/4761 E. , 2014/8479 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin murisi ..."ın, dava dışı yüklenici ..."den temlik aldığı sekiz adet villaya ilişkin parseldeki haklarını, davalı kooperatife bırakma karşılığında dört hisse sahibi olarak kooperatif ortağı olduğunu, ancak davalı kooperatifin vermesi gereken villaları teslim etmediğini ileri sürerek, müvekkillerinin murisinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespiti ile dört adet taşınmazın teslim ve tesciline, aksi halde taşınmazların bedeli olarak şimdilik 10.000,00 TL"nın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın ortaklığın tespitine yönelik olduğundan asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davalılar murisinin kooperatif ortağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; muris ..."ın davalı kooperatife ortak olarak kaydedildiği, ancak bu ortaklığın istifa nedeniyle sona erdiği ve yasal sürede dava açılmadığı için kararın kesinleştiği, muris ..."ın davalı kooperatife yaptığı bir ödemenin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, üyelik tespiti ile dört adet taşınmazın teslimi ve tescili; olmadığı takdirde taşınmaz bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmişse de, dosya kapsamından istifanın kabulüne dair yönetim kurulu kararından sonra düzenlenen 16.06.2002 tarihli kur"aya davacılar murisinin katıldığı, çekilen kur"a sonucu adına isabet eden iki adet bağımsız bölümün kendisine tahsis edildiği, yaklaşık bir sene sonra 23.03.2003 tarihli genel kurulda ise davacılar murisi adına yapılan tahsis kararının iptal edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman bir bilirkişi seçilerek, özellikle 2000 yılı ve sonrasına ait genel kurul ve yönetim kurulu kararları, kooperatifin tüm defter, kayıt ve belgeleri celp edilmek suretiyle incelenerek, tarafların iddia, savunma ve itirazlarını da karşılayacak şekilde, uyuşmazlık konusu hakkında açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak, tahsis kararının iptaline yönelik alınan 23.03.2003 tarihli kararın, davacılar murisi ve dolayısiyle davacılar yönünden hukuki bir sonuç doğurup doğurmayacağı da tartışılmak suretiyle oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, soyut olarak davalı şirketin defterlerinin getirtilerek incelenmesine karar verilmesi ve bilirkişi incelemesine ilişkin ara kararında hangi hususların araştırılacağı belirtilmeden eksik inceleme ile hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.