Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/3210 Esas 2016/8760 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3210
Karar No: 2016/8760

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/3210 Esas 2016/8760 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2016/3210 E.  ,  2016/8760 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı dava dilekçesinde davalı ... ile evli olduklarını ,davalı eş üzerine kayıtlı ... parsel zemin kat 2 nolu bağımsız bölümü davalı eşin mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak diğer davalı ..."a devrettiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptaline ve eski hali gibi tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, aile mahkemesi sıfatıyla, taşınmazın aile konutu olduğu, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi uyarınca rıza olmadan devredilemeyeceği, davalı ..."nin davacının açık rızasını almadan taşınmazı devrettiği gerekçesi ile taşınmazın tapusunun iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmiştir.
    Davacının dava ve cevaba cevap dilekçesindeki açıklamalarından dava; şahsi hakka dayalı muvazaa nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, taraflar halen evli iken, davalı eşin evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazı muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiğini ileri sürerek istekte bulunmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine göre, davanın yasal dayanağının Borçlar Kanununun 18. maddesi olduğu anlaşılmaktadır. Davalılar arasında gerçekleştiği ileri sürülen muvazaalı işlem davacı yönünden haksız eylem niteliğinde olup, davacının katkı payı alacağının tahsilini sağlamak bakımından eldeki davayı açmakta hukuksal yararı bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yeri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1 vd. maddeleri uyarınca Aile Mahkemesi görevsiz olup, genel mahkemeler görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında ileri sürülebileceği gibi, kendiliğinden de gözönünde tutulması gerekmektedir.
    Yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek davaya Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerekirken hatalı nitelendirme sonucu Aile Mahkemesi sıfatıyla karar verilip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.04.2016 (Perş.)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.