Taraflar arasındaki davadan dolayı Çorlu 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 26.03.2013 gün ve 1999/1064 Esas - 2013/126 Karar sayılı hükmün kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına ilişkin olan 17.06.2014 gün ve 13551-11888 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalılar tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takirde tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, çekişme konusu 230, 231, 1532 ve 1533 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, 28, 1511 ve 1567 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar ile davacıların temyizi üzerine Dairece “ 230, 231, 1532 ve 1533 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabulüne dair verilen kararın onanmasına; davalı Ferhat’a doğrudan temlik edilen 1511 ve 1567 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temlikin muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı olup olmadığının, 28 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise iktisabını da iyi niyetli olup olmadığının araştırılması gerektiğine” değinilerek kısmen onanmış, kısmen bozulmuşt, davalılar karar düzeltme istemişlerdir. Hemen belirtilmelidir ki; davalıların Dairenin bozma ilamına ilişkin karar düzeltme talepleri HUMK"un 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla davalıların sair karar düzeltme isteklerinin reddine. Davalıların onama ilamı bakımından karar düzeltme isteklerinin incelenmesine gelince; Dava konusu 230, 231, 1532 ve 1533 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temliklerin muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru ise de, yargılama sırasında 1532 ve 1533 parsel sayılı taşınmazların imar gördüğü ve parsel numaralarının 299 ada 1 ve 351 ada 4 parsel olarak değiştiği görülmektedir. Ayrıca davacı Salihtan yargılama sırasında 19.12.2011 tarihinde ölmüş olup, mirasçıları adına tescile karar verilmesi gerekirken, murisler Necmiye ve Beyrül ait 26.1.2000 tarihli mirasçılık belgesi esas alınarak Türk Medeni Kanununun 28. maddesine aykırı olacak şekilde ölü kişi adına tescil kararı verilmesi ve 231 parsel sayılı taşınmaz davalılar Fikret ve Hikmet adına kayıtlı olmasına rağmen sadece davalı Hikmet yönünden hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.
./..
Anılan bu hususlar; doğru sicil oluşturma ilkesinin bir sonucu olup dolu pafta ilkesine aykırı düşmektedir. Öte yandan devletin sicil oluşturmadan kaynaklanan görevi ve kamu düzeniyle ilgili olduğundan re’sen gözetilmesi gerekeceği de kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; imarla oluşan yeni parseller üzerinden hüküm kurulması gerekirken infazı mümkün olmayacak şekilde sayfası kapatılan eski parsel numaraları üzerinden karar verilmesi, ölü kişi adına tescile hükmedilmesi ve 231 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak Fikret Yönünden bir hüküm kurulmamış olması doğru değildir. Anılan bu hususlar karar düzeltme isteği üzerine, yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davalıların bu yöne değinen karar düzeltme isteklerinin 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kabulüne, Dairenin 17.06.2014 gün ve 2013/13551 E-2014/11888 K. sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA ve yerel mahkemenin 26.03.2013 gün ve 1999/1064 E-2013/126 K. sayılı kararının açıklanan bu nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.