14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/11820 Karar No: 2015/1770 Karar Tarihi: 20.02.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/11820 Esas 2015/1770 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/11820 E. , 2015/1770 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.12.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, paydaşı olduğu 633 ada 1 parsel sayılı taşınmazda dava dışı önceki paydaşın payını 09.10.2012 tarihinde davalıya satış yoluyla devrettiğini 12.10.2012 tarihli noter ihtarıyla öğrendiğini, gerçek pay satış değerinin 180.000 TL olmasına rağmen önalım hakkına engel olmak için 200.000 TL olarak gösterildiğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı payın önalım hakkına dayalı olarak adına tescilini istemiştir. Davalı, bedelde muvazaa bulunmadığını, dava konusu taşınmazın fiilen taksim edildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı dava konusu payın gerçekte 180.000 TL olduğunu önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak 200.000 TL gösterildiğini iddia etmiştir. Davacı taraf bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamamış, tapuda gösterilen satış bedeli ve tapu harç ve masrafları toplamı 208.130 TL üzerinden önalım hakkının tanınmasına karar verilmiştir. Bu durumda iddia olunan bedel ile mahkemenin kabul ettiği önalım bedeli arasındaki fark üzerinden yargılama giderinin bu orana göre paylaştırılması gerekirken yargılama giderlerinin tümünün davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.