23. Hukuk Dairesi 2012/5066 E. , 2013/294 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan 11.10.1985 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davacıya teslimi gereken dairelerin sobalı olmasının kararlaştırıldığını, daha sonra imzalanan 18.03.1991 tarihli ek protokol ile dairelerin kaloriferli olacağının kararlaştırılmasına rağmen davalı yüklenicinin inşaat ruhsatını sobalı olarak aldığı halde daireleri kaloriferli inşa ettiğini, ancak kalorifer dairesi ve kömürlük kısmının fenni koşullara aykırı olarak ayıplı şekilde inşa edildiğini ileri sürerek, davalının ayıplı ifayı gidererek inşaatı sözleşmeye ve fenni şartlara uygun hale getirmesini, bu mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya, sözleşme gereği dairelerinin 1991 yılında fiilen teslim edildiğini, dava tarihi itibarıyla zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca kat maliklerinin kararıyla doğalgaz sistemine geçilmesi yönünde karar alındığını, davacının herhangi bir zararı olmadığını, davanın haksız ve yersiz açıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında imzalanan 11.10.1985 tarihli düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Yoluyla Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve 18.03.1991 tarihli ek protokole göre sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu ve fiili teslimin gerçekleştiği, 1993 yılından dava tarihine kadar BK"nın 126/4. maddesinde öngörülen 5 ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerinin dolduğu, davacının iddiası doğrultusunda zamanaşımı süresinin 24.09.2009 tarihinde başlayacağı nazara alınsa dahi, kalorifer sistemindeki eksiklerin yüklenici tarafından yerine getirildiği, ancak davacı onay vermediğinden binanın kaloriferli hale getirilemediği, davanın TMK"nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince ayıplı ifadan dolayı aynen ifa, bu mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle mahkemece davanın sadece zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, gerekçeli kararın son paragrafında yer alan zamanaşımının sözkonusu olmadığının kabulü durumunda dahi TMK"nın 2. maddesi uyarınca davanın reddi gerektiğine dair gerekçenin oluşturulması isebetsiz ise de zamanaşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin hükmün sonucu itibariyle doğru bulunmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.