1. Hukuk Dairesi 2014/9516 E. , 2015/9491 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : NEVŞEHİR 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2014
NUMARASI : 2013/609-2014/155
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, eski hale iade ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . ..’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım, eski hale iade ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 302 ada 5 parsel (imar öncesi 2088 parsel) sayılı taşınmaza, komşu 6 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davalı tarafından bina yapılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine, binanın yıkımına, 500,00."er TL eski hale getirme ve ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, söz konusu tecavüzün imar uygulaması neticesinde meydana geldiğini, binanın 1970"li yıllarda imardan önce yapıldığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, “... Hal böyle olunca; tecavüzlü durumun imar uygulaması sonucunda oluştuğu gözetilerek, yerinde üç kişilik konusunda uzman bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak uygulama sonucu yapının kaim değeri bakımından bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, belirlenecek miktarın davacıya depo ettirilmesi, ondan sonra elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulüne ve depo edilen bedelin davalıya ödenmesine karar verilmesi, harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davalının avukatlık ücretinden sorumlu tutulmaması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine, depo edilen bedelin davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş olmasında ve ecrimisil isteği reddedildiğinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının ve davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, reddine.
./..
Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Hemen belirtilmelidir ki, mahkemelerce verilen kararların HMK"nin 297/2. maddesinde belirtildiği üzere, her bir istek hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermesi ve infaza imkan sağlayacak içerikte bulunması zorunludur.
Somut olayda ise, yıkım isteği yönünden kurulan hüküm infaza elverişli değildir.
Ayrıca, davacının 500,00.-TL ecrimisil isteği reddedildiğine göre hüküm tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi dikkate alınmaksızın fazla avukatlık ücretine karar verilmesi de doğru değildir.
Hâl böyle olunca, mahkemece yapılan keşif sonrası bilirkişilerce düzenlenen kroki esas alınarak hangi yapının yıkımına karar verildiğinin hükümde infaza olanak sağlayacak şekilde açıklıkla belirtilmesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi dikkate alınarak reddedilen dava değeri üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yönünden hüküm bozulmalıdır.
Tarafların temyiz itirazı değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.