17. Ceza Dairesi 2015/11976 E. , 2016/4490 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın adli sicil kaydında, ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24.03.2005 gün, 2003/614 Esas ve 2005/293 karar sayılı ilamıyla dolandırıcılık suçundan verilmiş, 01.04.2005 tarihinde kesinleşmiş erteli adli para cezasını içeren tekerrüre esas mahkumiyeti bulunduğu halde, hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Oluş ve dosya içeriğine göre, katılanın aşamalardaki sanığın çalıştığı işyerine gelerek fırını olduğunu ve bozuk paraya ihtiyaç olup olmadığını sorduğunu, işyerindeki kasiyerin, kendisine 700,00 TL parayı verip bozdurarak gelmesini istediğini, sanıkla bozuk paraları vereceği yerden almak için yola çıktığını, İstiklal Caddesi üzerinde sanığın telefonla görüşüp, "ben arkadaşı anahtarlarla gönderiyorum, sen gelen şahsa 700,00 TL bozuk para ver" dediğini, sanığın kendisinden parayı istediğini ancak vermek istemediğini, parayı nereden alacağını sorunca fırının yerini tarif ettiğini, sanığın söylediği yerde simitçi fırını olmadığını söyleyince kendisine bağırıp elindeki parayı aldığını, postaneye yönelen sanığı kalabalıkta kaybettiğini ve adreste fırın olmadığını anladığı gibi işyerine döndüğünü beyan ettiği; sanığın savunmalarında katılana fırınının yerini gösterdiğini kabul ettiği olayda; katılanın fırının yerini anlamadan parayı vermesinin olağan olmadığı gibi sanığın yanından ayrılmasından sonra her ihtimale karşılık bir süre fırını aramasının da parayı isteğiyle verdiği yönündeki sanık savunmasını doğrulayan bir olgu olmadığı ve katılanın beyanının olaya uygun ve inandırıcı olduğu anlaşılmakla, sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 142/2-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 31.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.