Kasten yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2011/1992 Esas 2013/4248 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/1992
Karar No: 2013/4248
Karar Tarihi: 05.06.2013

Kasten yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2011/1992 Esas 2013/4248 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık Erdal'ın mağdur Ahmet'e kasten yaralama suçu işlediği ve bu suçun silahla işlenmesi nedeniyle cezada artırım yapılması gerektiği belirlendi. Ancak suçun niteliğinin isabetsiz olduğuna dair bir görüş benimsenmedi. Dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebi dışında isabetsizlik görülmediği için sanık müdafiinin itirazları reddedildi. Mahkeme kararında 5237 sayılı TCY'nın 6. maddesi 1-f fıkrası ve 5237 sayılı TCK.nun 86/1 ve 86/3-e maddelerine göre suçun silahla işlenmesi nedeniyle cezada artırım yapılması gerektiği açıklandı.
1. Ceza Dairesi         2011/1992 E.  ,  2013/4248 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 1 - 2011/8174
    MAHKEMESİ : Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 22/04/2010, 2008/277 (E) ve 2010/140 (K)
    SUÇ : Kasten yaralama
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1-Oluşa, dosya içeriğine ve gösterilen gerekçeye göre; sanık hakkında mağdura yönelik suçun kasten yaralama olarak nitelendirilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki suç vasfının kasten adam öldürmeye teşebbüs olduğuna yönelen bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
    2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Erdal"ın mağdur Ahmet"e yönelik kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebi dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta, Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekilinin suç niteliğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
    Ancak;
    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 12/02/2008 gün ve 2008/3-25-22 sayılı kararında açıklandığı üzere, ele geçirilmemiş olsa bile sanığın suçta kullandığı dosya kapsamından açıkça anlaşılan sopanın doğurduğu sonuçlar gözetildiğinde, saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli mahiyette olduğunun belirlenebiliyor olması karşısında; 5237 sayılı TCY.nın 6. maddesi 1-f fıkrası kapsamında silah olarak kabulü ile 5237 sayılı TCK.nun 86/1 maddesi uyarınca tayin olunan temel cezadan suçun silahla işlenmesi nedeniyle aynı Yasanın 86/3-e maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 05/06/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.