11. Ceza Dairesi 2012/22953 E. , 2014/8403 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 11 - 2012/208
MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/10/2011
NUMARASI : 2011/150 (E) ve 2011/960 (K)
SUÇ : Sahte fatura kullanmak
A- B.. san. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi olan sanığın, 2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında sanığın, suçu kabul etmeyerek, faturalardaki malları belirtilen mükelleflerden aldığını, bu malları satın aldığı şirketlerin elemanlarınca işyerine getirilip teslim edildiğini faturaların da bilahare daha sonra şirket yetkililerince getirilip verildiğini ödemelerin fatura tesliminde nakit, çek veya banka havalesi yoluyla yapıldığını bu nedenle alım ve satımların gerçek olduğunu savunmasına, davanın dayanağını oluşturan vergi suçu raporu ile eklerinde suç ile ilgili olarak somut tespitlere yer verilmeksizin, mal alışlarının gerçekleştirildiği firmaların sahte fatura düzenledikleri yolunda inceleme raporlarının bulunduğuna atıf yapılmak suretiyle sanığın da sahte fatura kullanmak suçunu işlediğinin belirtilmesine ancak, mal alışlarının gerçekleştirildiği, T.. Metal Taşımacılık İnşaat Hurda Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi ile ilgili 08.11.2010 gün ve VDENR-2010-1945/26 sayılı vergi tekniği raporunun ikinci sayfası ile A.. Hurda İnşaat Nakliye Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi ile ilgili 16.12.2009 gün ve VDENR-2009-1958/44 sayılı vergi tekniği raporunun 1 ve 15. sayfaları dışındaki bölümlerinin dosya içerisinde mevcut bulunmadığı, keza sanığın 2007 yılında vergi suçu işlediği iddiasının dayandırıldığı 17.12.2010 gün ve VDENR-2010-1208/40 sayılı vergi inceleme raporunun da dosyaya getirtilmediği belirlenmekle, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından öncelikle dosyada mevcut olmadığı anlaşılan raporların asıllarının veya onaylı suretlerinin vergi dairesinden getirtilmesi, faturaları düzenleyen T.. ve A.. şirketlerinin yetkilileri hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan kamu davası açılıp açılmadığı araştırılarak açılmış ise bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikalinin sağlanması, faturaların gerçek olduğuna dair satıcı ile alıcı arasında mal akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgelerinin araştırılması, sanığın savunmasında bahsi geçen ödemeye ait belgelerin bulunup bulunmadığı tespit edilip mevcudiyetinin anlaşılması durumunda banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu olup olmadığının belirlenmesi suretiyle toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
B- Kabule göre de
1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olması, dosyada mevcut vergi suçu ve vergi inceleme raporları içerikleri ile Bornova Vergi Dairesi Müdürlüğünün 09.2011 gün ve 70816 sayılı yazısı içeriğine göre; 17.12.2010 tarih ve 2010/1208-38-39-40 sayılı vergi inceleme raporularına istinaden sahte fatura kullanmak eyleminden dolayı neden olduğu vergi kaybı, KDV, stopaj, vergi cezaları öngörülmediğinin bildirilmiş olması, sanık hakkında kesilen özel usulsüzlük cezasının da idari yaptırım niteliğinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, işlendiği iddia olunan suçtan dolayı anılan Yasa maddesinde belirtildiği şekilde ne gibi somut bir zararın meydana geldiği kararda açıklanıp gösterilmeden “ açılan davanın mahiyeti gereği somut olarak vergi kaybı ve KDV, Stopaj ve vergi cezaları öngörülmediği belirtilmiş ise de açılan dava gereğince özel usulsüzlük cezasına ilişkin vergi kaybı giderilmemiş olduğundan” bahisle yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile CMK"nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 30.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.