17. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2611 Karar No: 2018/16978 Karar Tarihi: 26.12.2018
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2017/2611 Esas 2018/16978 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkum edilmiştir. Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezası mümkün olmadığından, bu kısım temyiz edilemez. Hırsızlık suçundan verilen hapis cezasının açıklanmasının geri bırakılması kararının yasal koşulları gözetilmeden verildiği ve sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. 5271 sayılı CMK'nın 231/6-a maddesi gereği \"Kasıtlı suçtan mahkum olmama\" nesnel koşulu ile 231/6-b bendi gereği \"Sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması\" öznel koşulu hırsızlık suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle gerçekleştiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 6217 sayılı Yasa'nın 26. maddesi, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nın 168/1-4. ve 168/2. maddeleri.
17. Ceza Dairesi 2017/2611 E. , 2018/16978 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: I)Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde: Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, sanık ... müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, II) Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)Sanık açısından hırsızlık suçundan verilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde sayılan nesnel ve özel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, sanığın adli sicil kaydında daha önceden kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı, adli sicil kaydındaki bilginin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğu ve atılı suçun 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/8. maddesinin yürürlüğe girmesinden önce işlendiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verebilmek için aranan 5271 sayılı CMK"nın 231/6-a maddesinde gösterilen "Kasıtlı suçtan mahkum olmama" nesnel koşulunun bulunduğu, mağdurun hırsızlık suçundan doğan zararının giderildiği de gözetilerek, sanık hakkında 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, "Sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması" öznel koşulunun da hırsızlık suçundan kurulan hükmün ertelenmesi nedeniyle gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında "Sanık hakkında daha önce verilmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğu, bir kez daha uygulanmasına yer olmadığına" biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hırsızlık suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2)Olay tutanaklarından ve sanık ...’ın sorgu hakimliğindeki savunmasından, sanığın başka bir akü hırsızlığı nedeniyle yakalandığında aracında bulunan ve mağdura ait olan aküyü çaldıkları yeri gösterdiği, aküler çalışır vaziyette olmadığından iadenin kısmi olarak sağlandığı anlaşılmakla, mağdurdan kısmi iade nedeni ile sanık hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmasına muvafakat edip etmediği sorularak sonucuna göre mağdur kısmi iadeye rıza gösteriyorsa 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4. maddelerinin uygulanması gerektiği, aksi takdirde aynı Yasa’nın 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 26/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.