7. Ceza Dairesi Esas No: 2014/10160 Karar No: 2015/12593
4733 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/10160 Esas 2015/12593 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2014/10160 E. , 2015/12593 K.
"İçtihat Metni"
Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 sayılı Yasaya Muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 1- 4926 sayılı Yasanın 34. maddesi uyarınca ön ödeme müessesinde 30 günlük sürenin belirlendiği, sanığa ön ödeme önerisinin 28.02.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve 14.03.2007 tarihinde iddianame düzenlenerek, 30 günlük yasal ön ödeme süresinin beklenilmeden kamu davasının açıldığı anlaşılmakla; 4926 sayılı Yasa"nın 34. maddesinin son fıkrasında öngörülen "bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, gümrük idaresince belirlenen değerdir." düzenlemesindeki "gümrük idaresince" ibaresinin 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 18.09.2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 Karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edilmiş olması karşısında, kurulacak hüküm bakımından maddi gerçeğin belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilerek, sanığa dava konusu eşyanın bilirkişi tarafından belirlenen CÎF değeri esas alınarak gümrük idaresince hesaplanmış gümrüklenmiş değerin 3 katı üzerinden usulüne uygun olarak önödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması ön ödeme önerisine uyulmaması halinde; 2- 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 4/a-2 maddesinde atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3/5 maddesinde ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK.nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı yasanın sanık lehine olabileceği gözetilerek; Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi, 3- Sanığın adli sicil kaydında yer alan ilamın silinme koşullarının oluştuğu gözetilmeksizin,"sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olmaması, gerekip bu şart oluşmadığından" şeklindeki gerekçeyle sanığın sabıka kaydının 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinin uygulanmasına engel kabul edilmesi, 4- Sanığın usulüne uygun savunması alınmadan, yokluğunda duruşma yapılarak davanın sonuçlandırılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 191.maddesine aykırı davranılması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı yasanın 8/l. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.03.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.