18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/347 Karar No: 2014/5180 Karar Tarihi: 20.03.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/347 Esas 2014/5180 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Adana 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, Kamulaştırma Yasası'nın 11. maddesi uyarınca kamulaştırılan taşınmazın değerlendirilmesi talep ediliyordu. Mahkeme, davayı kabul etmiş ancak bu karar temyiz edilmişti. Yargıtay, dosyada bulunan belgelerin incelenmesi sonucunda dava konusu taşınmazın orman köyü olduğunu ve tarımsal bölgede yer aldığını belirledi. Bu nedenle, taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, ancak esasında arsa niteliğinde değerlendirildiğini ve bu sebeple hüküm tesisi isabetsiz olduğunu açıkladı. Kanun maddeleri olarak ise Kamulaştırma Yasası'nın 11. maddesi ve Bakanlar Kurulu'nun bir kararı referans gösterildi.
18. Hukuk Dairesi 2014/347 E. , 2014/5180 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana 8. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 13/09/2013 NUMARASI : 2012/401-2013/529
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Kamulaştırma Yasasının 11. maddesi uyarınca; bedel tespit davalarında öncelikle kamulaştırılan taşınmazın değerlendirme tarihindeki vasfının (arsa veya arazi) belirlenmesi, arsa vasfında ise değerlendirme tarihinden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre, arazi vasfında ise değerlendirme tarihindeki mevki ve şartlar dikkate alınarak olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınmak suretiyle değerinin belirlenmesi gerekir. Dosyaya getirtilen Sarıçam Belediye Başkanlığı"nın 19.04.2012 günlü yazısında dava konusu taşınmazın Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı sınırları içinde kalan orman köyü olduğunun belirtildiği, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın 22.10.2012 günlü yazısında ise dava konusu taşınmazın belediye hizmetlerinden yararlandığı, etrafı gayrimeskun saha olarak kullanıldığı, tarımsal amaçlı faaliyetlerin yapıldığı bölgede kaldığı bildirilmiştir. Bakanlar Kurulunun Yargıtayca da kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskûn olduğu için veya meskûn hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd.) yararlanan ve meskûn yerler arasında yer alması gerekir. Dava konusu taşınmaz, orman köyünde bulunup ve tarımsal niteliği korunacak bölgede yer alması nedeniyle "arsa" niteliğinde kabulüne olanak yoktur. Yukarıda açıklanan nedenlerle taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerekirken arsa niteliğine göre değerlendirme yapılarak buna göre bedel belirlenmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.