Dava dilekçesinde, taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesine yönelik hakim müdahalesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde, birden çok parsel üzerinde kurulu bulunan taşınmaz üzerindeki sitede, davacı site yönetimini kim ya da kimlerin yasal olarak temsil ettiğinin belirlenerek muarazanın giderilmesi, davalılardan site yönetiminin yok sayılmasına karar verilmesi, kat maliklerinin davacı site yönetimine bağlı olduklarının tespitine karar verilmesi ve davalı site tarafından toplanan aidatların davacı site yönetimine devrine karar verilmesini Serik Sulh Hukuk Mahkemesinden talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından davaya konu taşınmazın birden fazla parsel üzerinde kurulduğu ve genel hükümlerin uygulanması gerektiği nedeni ile asliye hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmeli gerekçesi ile dosya bozularak mahkemesine iade edilmiş ve mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyularak, dava dosyası görevsizlik kararı ile Serik Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve bu mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu M.. S.., 7.. ada 4 parsel, 7.. ada 6 parsel ve 7.. ada 4 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde, yani birden fazla parselde kurulu olup, dosya arasına alınan tapu müdürlüğüne ait cevap yazısı ve tapu kaydı üzerinde yapılan incelemede, M.. S..nin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 66 ve devamı maddelerine göre toplu yapı yönetimine geçmediği anlaşılmaktadır. Dava konusu sitenin üç ayrı parsel üzerinde kurulu olması ve toplu yapı yönetimine henüz geçilmemiş olması nedeni ile her bir parselin ayrı ayrı Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre yönetilmesi gerekir. Ancak, dosya kapsamı incelendiğinde; dava konusu M.. S..nin üzerinde kurulduğu 7.. ada 4 parsel, 7.. ada 4 parsel ve 7.. ada 6 parsel sayılı taşınmazların tamamı için geçerli olan ve tamamını kapsayan 14.04.1994 tarihli yönetim planının yapıldığı ve bu yönetim planının tüm parsellere ait tapu kaydına tescil edildiği anlaşılmış olup, anılan yönetim planının iptal edildiğine dair de herhangi bir iddia ve dosya kapsamına göre herhangi bir delil tesbit edilmemiş olduğu söz konusu yönetim planının tüm parsellerdeki malikleri bağlayan bir sözleşme niteliğinde bulunduğu dikkate alındığında her üç parselde bulunan bağımsız bölüm maliklerinin sözü edilen 14.04.1994 tarihli yönetim planı hükümlerine uygun hareket etmesi gerektiği bu yönetim planına aykırı olacak şekilde yeni düzenlemeler yapamayacakları dikkate alınarak muarazanın açıklanan hususlar çerçevesinde giderilmesine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın tamamen reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.