18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/3984 Karar No: 2014/5649 Karar Tarihi: 27.03.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/3984 Esas 2014/5649 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, gerçek babası ve annesi Ahmet ile Hacer Özüdoğru nüfusuna tescil edilmek için mevcut nüfus kaydının iptalini istemiş ancak davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz istemi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, açılan davada babalığın tespiti için hak düşürücü sürenin kalmadığını belirterek, mahkemenin tüm kanıtları toplayarak annenin kimliğinin tespit edilmesi ve buna göre bir karar vermesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkeme, Türk Medeni Kanunu'nun 301/1 ve 303/2. maddelerine dayalı olarak açılmış bir dava olduğunu belirterek, Yasa'nın 303/2. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini ve çocuk için hak düşürücü süre olmadığını ifade etmiştir. Bu nedenle, mahkemenin yazılı şekilde hüküm tesisi yerine, tüm kanıtların toplanması için yeniden değerlendirme yapması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddelerine göre, çocuğun doğumundan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte süre işlemeye başlar.
Dava dilekçesinde, davacının mevcut nüfus kaydının iptali ile gerçek babası ve annesi Ahmet ile Hacer Özüdoğru nüfusuna tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, davacı F.. C.."in annesi H.. Ö.. ile babası A.. Ö.."nun evlilik dışı ilişkisinden doğduğunu, nüfusa kaydı yapılmadan annesinin ölümü üzerine halası Hatice ve eniştesi T.. C.."e verilerek onların çocuğu gibi nüfusa tescil edildiğini bildirerek yolsuz tescilin iptali ile davacının annesinin H.. Ö.., babasının A.. Ö.. olarak tesciline karar verilmesini istemiş, mahkemece aile mahkemesi sıfatı ile davaya bakılarak hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle dava reddedilmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu"nun 301/1 ve 303/2. maddelerine dayalı olarak, çocuk tarafından açılan babalığın tespitine ilişkindir. Aynı Yasanın 303/2. maddesinde düzenlenen ""Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar"" hükmü Anayasa Mahkemesinin 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı ve 27.10.2011 tarihli kararı ile iptal edilmiş ve karar 07.02.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yasada çocuk için hak düşürücü süre artık bulunmadığından mahkemece bu hususun değerlendirilmesi, taraf delillerinin toplanması, davacı vekilinin talebinde anne kaydının da düzeltilmesi istemi bulunduğu dikkate alınarak anne olduğu iddia edilen H.. Ö.."nun nüfus kaydı getirtilip buna göre mirasçılarının dahil edilip edilmediği tespit edilip, anne olup olmadığının tespiti açısından tüm kanıtlar toplanıp (gerekirse mezar açılıp DNA testi yaptırılmak suretiyle) oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.