20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2276 Karar No: 2016/6144 Karar Tarihi: 31.05.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2276 Esas 2016/6144 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/2276 E. , 2016/6144 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk ve ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, vekâlet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi, "...6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/1. maddesi uyarınca vekalet ilişkisinden doğan davalara bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... Tüketici Mahkemesi tarafından ise "...davacının avukat olup davalıya verdiği hizmetten kaynaklı hakettiği vekâlet ücretinin tahsili amacıyla eldeki davayı açtığı, davalıların tüketici olmadığından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Dava 4077 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu dönemde, 13.05.2014 tarihinde açılmıştır. Somut olayda, avukat olan davacı, davalı şirket tarafından vekalet ücretlerinin ödenmediğinden bahisle vekalet ücretinin davalı şirketten tahsili isteminde bulunmuştur. "Hizmet alan" durumundaki davalı, ticari şirket olup 4077 sayılı Kanunda öngörülen "Tüketici" sıfatına haiz değildir. Bu nedenle, uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK"nın 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 31/05/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.