20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2537 Karar No: 2016/6312
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/2537 Esas 2016/6312 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/2537 E. , 2016/6312 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 04/10/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile ... köyü 180 ada 26 (eski 745) parsel sayılı 8020 m2 yüzölçümlü taşınmazın, ... tarafından açılan ve 26/06/2006 tarihinde kesinleşen .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/1065-1648 sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verildiğini, Türk Medenî Kanununun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00.-TL. maddi tazminatın tapunun iptaline karar verildiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra 07/07/2014 tarihli dilekçe ile harcını yatırmak suretiyle, dava değerini 593.683,20.-TL olarak ıslah etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile kısa kararda 574.312,20.-TL, gerekçeli kararda 593.683,20.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak, davacılara verilmesine, davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça yatırılan tüm harçların talep halinde davacıya iadesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre kesinleşen orman kadastrosu vardır. Kısa karar ile gerekçeli kararın farklı olması, 10.04.1992 tarih 91/7-92/4 sayılı ... kararına göre mutlak bozma nedenidir. Bu nedenle; yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 06/06/2016 günü oy birliğiyle karar verildi.