Kenevir ekme - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2012/9280 Esas 2014/2952 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/9280
Karar No: 2014/2952
Karar Tarihi: 21.04.2014

Kenevir ekme - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2012/9280 Esas 2014/2952 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, Tire Asliye Ceza Mahkemesi'nin kenevir ekmek suçuyla ilgili olarak verdiği mahkumiyet kararını incelemiştir. Sanığın avukatının, baro tarafından atanması nedeniyle soruşturma aşamasında görev yaptığı ve sanık hakkında dava açılmasıyla görevinin sona erdiği, kovuşturma aşamasında ise sanıkla birlikte katıldığı duruşmada müdafiinin görevine devam etmesini istemediğini açıkça belirtmesi karşısında, müdafii sıfatını kazanmadığı için hükmü temyiz etmeye hakkının bulunmadığı anlaşılmıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı ve eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı belirlenmiştir. Ancak, TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken sanığın yoksunluğunun sadece kendi altsoyu üzerindekiler yönünden koşullu salıverilmesine, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceği gözetilmeden, tümü için koşullu salıverilmesine karar verilmesi kanuna aykırı bulunmuştur. Bu nedenle mahkeme kararı bozmuş ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine \"Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına“ ibaresinin yazılması
10. Ceza Dairesi         2012/9280 E.  ,  2014/2952 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : TİRE Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kenevir ekme
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Av. ..."in, baro tarafından atanması nedeniyle soruşturma aşamasında görev yaptığı ve sanık hakkında dava açılmasıyla görevinin sona erdiği, kovuşturma aşamasında ise sanıkla birlikte katıldığı 04.06.2007 tarihli duruşmada sanığın, müdafiinin görevine devam etmesini istemediğini açıkça belirtmesi karşısında, müdafii sıfatını kazanmadığı için hükmü temyiz etmeye hakkının bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın temyizine hasren yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanığın bu fıkranın (c) bendinde yazılı olan "velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri" açısından yoksunluğunun, sadece kendi altsoyu üzerindekiler yönünden koşullu salıverilmesine, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceği gözetilmeden, tümü için koşullu salıverilmesine kadar sürmesine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
    TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına“ ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.