10. Ceza Dairesi Esas No: 2012/21963 Karar No: 2014/3492
Kenevir ekme - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2012/21963 Esas 2014/3492 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın kenevir ektiği suçu sebebiyle mahkum edildiği bir dava dosyası incelenmiştir. Temyiz işleminin zamanında yapılmadığından ve yasa yoluna ilişkin bildirimin yetersiz yapıldığından bahisle, temyiz talebinin reddedilmesi gerektiğine dair görüşler belirtilmiştir. Ancak, Yargıtay'a başvuru süresinin başlangıcının geçerli bir tebligatla yapıldığına dair belirgin bir delil olmadığından ve gerekçeli kararın sanığa doğru bir şekilde tebliğ edilip edilmediği belli olmadığından, temyiz talebinin reddi kararına karşı oy kullanılmıştır. Kanun maddeleri olarak ise, Anayasanın 40. maddesi, CMK'nın 34. maddesi, 231. maddesinin 2. fıkrası ve 232. maddesinin 6. fıkrası belirtilmiştir. Bu maddeler, hükümlerin açıkça belirtilmesi ve yasa yoluna ilişkin bildirimlerin eksiksiz yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.
10. Ceza Dairesi 2012/21963 E. , 2014/3492 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kenevir ekme Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 18.06.2008 tarihinde tebliğ edilen hükmün, süresinden sonra 27.01.2010 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından, sanığın temyiz isteğinin CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, Başkan Vekili ...’nın karşı oyu ve oyçokluğuyla 30.04.2014 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Anayasa"nın 40. maddesinin 2. fıkrası ile CMK"nın 34. maddesinin 2. fıkrası, 231. maddesinin 2. fıkrası ve 232. maddesinin 6. fıkrası hükümlerine göre; gerek yüze karşı gerekse yoklukta verilen hüküm ve kararlarda başvurulacak kanun yolunun, kanun yoluna başvuru süresinin, başvurunun yapılacağı merciin ve başvuru şeklinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde açıkça belirtilmesi zorunludur. Yasa yoluna ilişkin bildirimin eksik yapılması ile hiç yapılmaması aynı sonucu doğurur. Geçersiz olan tefhim veya tebligat, temyiz süresinin başlangıcına esas alınamaz.İncelemeye konu olan hükümde, yasa yoluna ilişkin olarak “7 gün içinde Yargıtay"a temyizi mümkün olmak üzere karar verildiği” belirtilmiş; yasa yoluna başvuru şekli gösterilmemiştir. Bu nedenle, geçerli bir tebligattan söz edilemez ve yapılan tebligat yasa yolu süresinin başlangıcına esas olamaz. Öte yandan, sanık gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmediğini belirtmiş olup, tebligat zarfı içinde gerekçeli kararın bulunup bulunmadığı anlaşılmamaktadır. Açıkladığım nedenlerle; sanığın temyizinin süresinde olduğu ve hükmün esasının incelenmesi gerektiği kanısını taşıdığımdan, temyiz talebinin süre yönünden reddine ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 30.04.2014