17. Ceza Dairesi 2016/14981 E. , 2017/16149 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Ret
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Yargılamaya konu 04/05/2012 tarihli tutanak dışında aynı yerle ilgili olarak aynı sanık hakkında, 27/02/2012 tarihli başka tespit tutanağının bulunduğu, bu tutanak ile ilgili olarak 18/12/2012 tarihli iddianame ile Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi"ne karşılıksız yararlanma suçundan kamu davası açıldığı, 04/05/2012 tarihli tutanak ile ilgili olarak düzenlenen 14/12/2012 tarihli iddianamenin her hangi bir hukuki kesinti olmadan 27/02/2012 tarihli tutanağı da kapsadığı, Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nin yargılamaya devamla 03/10/2013 tarih, 2012/2054 Esas ve 2013/1014 Karar numarasıyla sanığın mahkumiyetine karar verdiği, verilen kararın temyiz edildiği anlaşıldığından, tutanak tarihleri, kapsamları ve iddianame tarihine göre sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ihtimaline göre, anılan dosyanın Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nden celbi ile; dosya halen derdest ise her iki dosyanın aralarındaki fiili ve hukuki irtibat nedeni ile birleştirilmesinin sağlanması, verilen mahkumiyet hükmü kararının kesinleşmiş olması ve TCK"nın 43. maddesinin uygulanma koşullarının gerçekleştiğinin tespiti halinde Ceza Genel Kurulu"nun 21.05.2013 tarih, 2012/13-1543 Esas ve 2013/257 Karar, 15.03.2016 tarih, 2014/10-847 Esas ve 2016/120 Karar sayılı kararlarındaki ilkelerde dikkate alınarak TCK"nın 43. maddesi uyarınca artırım, kesinleşen dosyalar yönünden de mahsup işleminin yapılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
Sanık hakkında sayaç kullanmadan doğrudan bağlantı yaparak iş yerinde su kullanıldığının kaçak su tespit tutanağı ile tespiti karşısında, Ceza Genel Kurulu"nun 16/05/2006 tarih, 2006/7-137 Esas ve 142 Karar ile 13/06/2006 tarih, 2006/7-160 Esas ve 161 Karar sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, suça konu gerçek kullanım miktarını belirlemek amacıyla; kaçak su tespit tutanağına konu yerde ne zamandan beri çalışıldığının, kaçak ya da usulsüz kullanımın ne zaman başladığının gerekirse komşu, mülk sahibi gibi tanıklara da sorulması, kolluk araştırması, ticaret sicili, vergi kayıtları, sabit-cep telefonu abonelik ve adresleri gibi araştırmalar ile kesin olarak saptanması; sanık halen suça konu yerde; çalışıyor ise keşif yapılıp tüketim ihtiyacına göre, çalışmıyor ise; aynı yörede bulunan benzer kullanım yerlerine göre, suç tarihine kadar tüketilmesi gereken su miktarının ve vergiler dahil cezasız usulsüz su kullanım bedelinin tespiti ile,
Sayaç kullanmadan veya sayaçtan geçmeyecek şekilde doğrudan bağlantı yaparak kullanımlarda karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiği açık olduğu için bilirkişi tespitinin gerçek kurum zararını göstereceği nazara alınıp;
02/07/2012 tarihli 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanıp 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un geçici 2/1 ve 2. fıkraları gereğince kurum zararının yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık sürede ödenmemesinin, dosyaların mahkemelerin elinde olmaması, gerçek zararın usulünce belirlenememiş olması vb. sebeplere de dayanması hak kaybına yol açmamak amacıyla 15/03/2016 tarih, 2014/13-409 Esas ve 2016/124 Karar sayılı Ceza Genel Kurulu kararı ile de kabul edildiği üzere bilirkişi tarafından normal tarifeye göre hesaplanan vergili ve cezasız kurum zararının, varsa daha önce yapılan ödemeler kurumdan sorulup mahsup edildikten sonra kalan miktar belirlenip verilecek makul sürede ödenmesi halinde suç tarihine göre ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceği, ödenmediği takdirde yargılamaya devamla dosyadaki delillere göre hüküm kurulacağı tebliğ ve ihtar edilip yüze karşı ise talep etmesi halinde, tebligat yapılıyorsa makul bir süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği halde, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.