21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/8313 Karar No: 2007/9869 Karar Tarihi: 19.06.2007
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/8313 Esas 2007/9869 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir iş kazası sonucu hayatını kaybeden kişinin maddi ve manevi zararlarının tazminatının ödetilmesi davası için açılan dava sonunda, mahkeme davacıların maddi tazminat taleplerini reddederken, manevi tazminat taleplerini kısmen kabul etmiştir. Ancak, davalı tarafın adresinin yanlış tebligat edilmesi nedeniyle, HUMK'nın 73. maddesine aykırı olarak işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Dolayısıyla, davalının temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuş ve yasalara uygun şekilde taraf teşkili yapıldıktan sonra yargılamanın sürdürülerek sonuçlandırılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, HUMK'nın 73. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 35. maddesi, 28. maddesi ve 55. maddesi zikredilmiştir.
21. Hukuk Dairesi 2007/8313 E. , 2007/9869 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Bakırköy 1.İş Mahkemesi Tarih : 05/03/2007 No : 3098-299
Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen, 24.000.00 YTL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19/06/2007 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi. Dava 01.08.2005 tarihinde meydana gelen zararlandırıcı sigorta olayı sonucu 31 yaşında ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, manevi tazminat talepleri ise kısmen kabul edilmiştir. Karar süresinde davalı tarafça temyiz edilmiştir. HUMK 73.maddesi yasanın gösterdiği istisnalar dışında Hakim’in iki tarafı dinlemeden yada iddia ve savunmalarını açıklamaları için yasal şekillere uygun olarak davet etmedikçe karar verilemeyeceğini düzenlemiştir. Somut olayda dava dilekçesi ile duruşma gününe ilişkin olarak “Üniversite mahallesi Firuzköy yolu üzeri No:65 Avcılar/İstanbul” adresine mahkemece gönderilen tebligatın, “Adresin yetersiz olup 65 numaranın bulunmadığı ilgili mahalle muhtarının işyeri olduğundan tasdik vermediğine” ilişkin açıklama ile iade edilmesi üzerine mahkemece davalının ticaret sicilinde kayıtlı bulunan adresinin araştırıldığı ve İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunca bildirilen “Üniversite mahallesi Firuzköy yolu üzeri No:65 Avcılar/İstanbul” adresine dava dilekçesinin ve duruşma gününün Tebligat kanununun 35.maddesine göre tebliğ edildiği ve bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamanın sürdürülerek sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Yasa"nın 35/son maddesine göre ;Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, taraflar arasında yapılan, imzası resmi merciler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da 35.madde hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Öte yandan Tebligat Tüzüğünün 55 ve 28 maddelerinde uygulamanın nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Buna göre 35.madde gereğince tebligat yapılabilmesi için önce; muhataba daha önce tebligat yapılan yada somut olaydaki gibi ticaret sicilinde yazılı bulunan adrese çıkarılan tebligat üzerine tebliğ memuru 28 inci Maddenin ilk fıkrasındaki usule göre yeni adresi tespit ederse aynı maddenin üç ve dördüncü fıkraları mucibince ve son fıkrasındaki hal vaki ise 30 uncu Maddeye tevfikan muamele yapar. Tebliğ memuru bu suretle muhatabın yeni adresini tespit edemezse, tebliğ evrakı, çıkaran mercie iade edilir. Bu mercie muhatabın yeni adresi bir diğer alakalı tarafından bildirilirse, tebliğ evrakı o adrese gönderilir. Aksi takdirde mercice tahkik muamelelerine tevessül olunmayarak bu Tüzüğe ekli 6 numaralı örneğe göre düzenlenecek tebliğ evrakının bir nüshası eski adrese ait kapıya talik ettirilir. Eski adresin kapısına talik tarihi, tebliğ tarihi sayılır. Somut olayda yasanın ve tüzüğün aradığı bu şartların yerine getirilmeden 35.maddeye göre tebliğ yapıldığı anlaşılmaktadır. Gerçekten davalı işyerinin SSK kayıtlarına göre “Üniversite mahallesi Firuzköy yolu üzeri Bağlar içi caddesi No:65 Avcılar/İstanbul” adresinde 40 işçinin çalıştığı bir branda imalathanesi olduğu SSK Müfettişinin 07.02.2006 tarihinde denetim yaptığı müfettiş raporundan anlaşılmaktadır.Öte yandan dava dilekçesine ekli hazırlık soruşturması belgelerine göre de davalının adresinin “Firuzköy mahallesi Bağlar içi caddesi No:65 Avcılar/İstanbul” olduğu anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle tebligat memurunun Tüzüğün 55 ve 28.maddelerinin kendine yüklediği araştırma görevini gereğince yapmadan tebliğ evrakını iade ettiği ortadadır. Hal böyle olunca da davalıya 35.maddeye göre yapılan tebligatın geçersiz olduğu açıktır. Kaldı ki dava dilekçesine ekli ifade tutanaklarına göre ve tüm dosya kapsamına göre gerek davacı vekile gerekse mahkemenin gerçek adresi bilebilecek durumda oldukları ortadadır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle usulüne uygun taraf teşkili yapılmadan HUMK’nın 73.maddesine aykırı biçimde işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,davalı yararına takdir edilen 500.00 YTL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, 19.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.