Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/763 Esas 2017/690 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkiline yapılan fesih bildiriminin haklı ve geçerli bir sebebe dayanmadığını ileri sürerek feshin geçerli bir nedene dayanmadığının tespitine, müvekkilinin davalı Lider Güvenlik Ltd. Şti."ndeki işine iadesine, işe başlatmama halinde tazminat miktarının sekiz aylık ücreti olarak belirlenmesine ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücretin davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı şirket vekili, davacının başlangıçtan itibaren davalı belediyenin işçisi olduğunu ileri sürerek davanın husumet yokluğu nedeniyle, bu talepleri kabul görmediği takdirde esastan reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu taleplerin idareleriyle ilgisinin olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, fesih bildiriminin işverence yazılı olarak yapılması ve fesih sebebinin açık ve kesin bir şekilde belirtilmesi yönündeki dava koşulunun yerine getirilmediği gerekçesi ile feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, davacının işe başlatılmaması halinde tazminat miktarının dört aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine, kararın kesinleşmesine kadar olan en çok dört aylık ücret ve diğer hakların davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Hüküm davalılar vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
...-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ve davacının çalıştırılmadığı süreler için ücret kararı verilmesi yerindedir.
Ne var ki mahkeme, kararın gerekçesinde davacının alt işverenin işyerine iadesine karar verildiğini açıklamasına rağmen hüküm fıkrasında bu durumu belirtmemiş, asıl işverenin işe başlatmama tazminatı ile davacının çalıştırılmadığı süreler için belirlenen ücretle igili olarak alt işverenle birlikte sorumluluğunun bulunduğunu ifade etmiş iken hüküm fıkrasında davalılar yönünden müştereken ve müteselsilen sorumluluğa ilişkin hüküm kurmamış, yargılama gideri ve vekalet ücret yönünden de bu hususu göz önünde bulundurmamıştır. Diğer yandan, davacının çalıştırılmadığı süreler için belirlenen ücrete ilişkin olarak tahsil hükmü kurulması da hatalıdır.
Belirtilen bu yönlerden hüküm hatalı olup bozma nedeni ise de, söz konusu hataların giderilmesi yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
Sonuç:
Hüküm fıkrasının ... numaralı bendinde “Feshin geçersizliğine, davacının” ibaresinden sonra gelmek üzere “alt işverenin işyerindeki” sözcükleri, aynı bentte “...davacının kıdemine göre” ibaresinden sonra gelmek üzere “davalılarca müştereken ve müteselsilen” sözcükleri, 2, 3, ve 4 numaralı bentlerinde “...davalılardan” ibaresinden sonra gelmek üzere “müştereken ve müteselsilen” sözcükleri eklenmek ve hüküm fıkrasının ... numaralı bendinde “...en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının” ibaresinden sonra gelen “davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin kaldırılarak “davalılarca müştereken ve müteselsilen ödenmesi gerektiğinin tespitine” sözcükleri konulmak suretiyle hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.01.2017 gününde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.