Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/206 Esas 2020/3899 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/206
Karar No: 2020/3899
Karar Tarihi: 30.11.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/206 Esas 2020/3899 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2018/206 E.  ,  2020/3899 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunu, yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen kendisine taşınmaz verilmediğini, kooperatif adına kayıtlı dairenin tapusunun iptali ile adına tescilini, olmaz ise dairenin belirlenecek rayiç değeri üzerinden tazminini faiziyle birlikte talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ihraç edildiğini, alınan karar için de herhangi bir hukuki yola başvurmadığını, kooperatifin konutları kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yaptığını, toprak sahiplerinin tapuyu vermediklerini, davacının fazla üye olduğunu savunarak, açılan davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının kooperatif üyesi olduğu ve bahçe katı dairenin tahsis edildiği, davalı kooperatifin ferdileşmeye geçilmediği, hiçbir üyeye tapuların devredilmediği, üyeler arasında eşitlik ilkesi olduğu gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucu, davacıya bahçe katı daire tesis edildiğine dair Yönetim kurulu kararına rağmen davalının davacıya gönderdiği ihtarnamede belirtildiği üzere eski yönetimin yanlışlarından dolayı davacıya daire verilemeyeceği, bahçe katındanki dairenin arsa sahiplerine ait olduğu hususu üzerinde durulmadığı, davalıdan taahhüt edilen konutu alamayan ortağın tazminat isteme hakkı olduğu, bu miktarın hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiğinden mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda, bilirkişi raporu alınarak davacının davalıdan isteyebileceği tazminat miktarı hesaplattırılarak açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bu kez karar davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu, davacının talep ettiği tazminatın hesaplama şeklinin yerleşik uygulamaya göre yapılması ve taraflar arasındaki protokol hükümlerine göre davalı tarafından taahhüt edilen dairenin rayiç bedelinin esas alınması gerekirken, hiçbir eksiği bulunmayan daire bedelinin esas alınması bozmayı gerektirmiştir.
    Mahkeme tarafından bozma ilamı doğrultusunda ek rapor alınarak tazminatın belirlendiği gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.