19. Hukuk Dairesi 2019/2357 E. , 2019/4802 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacının oto elektrik tamiri ve bakımı işleri ile uğraştığını, davalı ile uzun yıllardır arkadaş olduğunu, aralarındaki anlaşmaya göre davalının davacıya yurt dışından 2. el oto elektrik aksamı parçalarını getireceğini, davacının buna karşılık takip konusu bono ve işleme konulmayan birkaç bono daha olmak üzere bono düzenleyip verdiğini, ancak bonoların bedel kısımlarının boş olduğunu, davalının takip dayanağı bonoların miktar hanesini tamamlayarak protesto ettirdiğini, ayrıca davacıya getirme sözü verdiği malları geç teslim ettiğini, ancak ürünlerin faturalarını ibraz etmediğini, faturaları sonra getireceğini beyan ettiğini, getirilen malların faturası bulunmadığından satılamadığını ve iş yerinde de tamir ve bakım işlerinde kullanılmadığını, faturaları getireceğim şeklinde davacıyı oyalayarak bonoları takibe koyduğunu, aralarındaki konuşma esnasında malların gümrük kaçağı mallar olduğunu öğrendiğini, takip konusu senetlerin davacıya vaat edilen oto elektrik yedek parçaları ve 2. el oto elektrik aksamı için verilmiş olup davalı tarafından davacıya gümrük kaçağı mal teslim edilmesi nedeniyle davalıya hiçbir borcu bulunmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline % 20"den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, senet incelendiğinde bedeli nakden olduğunun görüleceğini, senede karşı senetle ispat zorunluluğunun olduğunu, senedin illetten mücerret olduğunu, davacı tarafın iddialarının senede karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dayanak belgelerin bono vasfında olmaları nedeni ile davacının iddialarını yazılı ve kesin delillerle ispat etmek zorunda olduğu, ancak davacının iddialarını ve takibe konu bonolardan dolayı davalıya borçlu olmadığını yazılı ve kesin delillerle ispat edemediği, mahkemece yapılan hesaplamaya göre 1.983,33 + 2.050,41=4.033,74 TL işlemiş faiz alacağı olduğu, fazlaya ilişkin faiz talebinin yerinde olmadığı, sonuç olarak davalının davacıdan icra takip tarihi itibarı ile takibe konu ve dayanak olan 2 adet bonodan dolayı 36.000 TL asıl alacak ve 4.033,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.033,74 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, 648,92 TL"lik kısım yönünden davanın kısmen kabulü ile bu miktar üzerinden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin menfi tespit talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 16/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.