2. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/6778 Karar No: 2021/7958
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/6778 Esas 2021/7958 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/6778 E. , 2021/7958 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu"nun 166/son maddesine dayalı boşanma davası olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda Türk Medeni Kanunu"nun 166/son maddesindeki koşulların oluştuğu, dayanak davanın erkek tarafından açıldığı, bu davada erkeğin yurt dışına gittikten sonra kadına artık aramamasını, evliliğin yanlış karar olduğunu, kadını istemediğini ve boşanmak istediğini dile getiren mesajlar gönderdiğinden tam kusurlu bulunarak davasının reddedildiği, sonuç olarak evlilikten 3 ay sonra kadın ortada bırakıldığından davacı erkek tam kusurlu bulunarak kadın yararına 30.000TL maddî ve 20.000TL manevî tazminata hükmedilmiş, hükme karşı davacı erkek tarafından istinafa başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiş, hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, taraflar arasında daha önce görülen ve erkeğin davasına dayanak teşkil eden boşanma davası, davalı kadının kusurunun ispatlanamadığı, davacı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle reddedilip kesinleştiği, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmedikleri, fiili ayrılık döneminde gerek davalı kadına gerekse davacı erkeğe kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığının ispatlanamadığı, sonuç olarak Türk Medeni Kanunu"nun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açarak fiili ayrılığa sebep olan ve birlikte yaşamaktan kaçınan davacı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Davacı erkeğin gerçekleşen bu kusurlu eylemi kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediğinden somut olayda davalı kadının koşulları oluşmayan manevî tazminat (TMK m. 174/2.) talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 01.11.2021 (Pzt.)