10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17479 Karar No: 2017/1890 Karar Tarihi: 07.03.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/17479 Esas 2017/1890 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/17479 E. , 2017/1890 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, işyerinden gösterilen sigortalıların, bir kişi dışında, sigortalı olarak çalışmadıklarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut olay incelendiğinde; davacı işveren kendisine ait işyerinde 2006 ve 2007 yıllarında ... dışındaki diğer sigortalı çalışan olarak gözüken kişilerin fiilen çalışmadıklarının tespitini talep etmiş, Mahkemece, davanın niteliği gereği sigortalılığının iptali talep edilen ilgili tüm kişilerin davaya dahil edilmeleri gerektiği, bu konuda birçok kez ve usulüne uygun ihtarat yapıldığı, 1,5 yıldan bu yana davacı tarafından sadece ilgililerin isimlerinin bildirildiği, HMK 119/2-b maddesi gereğince adreslerini bildirmek zorunda olduğu, adreslerin ilgili ... Kurumundan talep edilmesi durumunda ikmal edilebileceği, davacı vekilinin de söz konusu hususları 1136 sayılı kanunun 2/son maddesi uyarınca isteyebileceği, diğer taraftan gerekli tebligat masrafının da yatırılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de, mahkeme hükmü eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır. Dava özü itibariyle sahte sigortalığın tespiti istemine ilişkindir. Bir nevi hizmet tespiti içerikli olan bu tür davalar, kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup Mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmelidir. Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, her ne kadar davacı vekilince ilgililerin adresleri ikmal edilmediği belirtilmiş ise de, ilgililerin davaya katılımı zorunlu olup, talep olmasa dahi bu hususun Mahkemece gözetilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan gerekli tebligat masraflarının ikmal edilmesi gerektiğine dair herhangi bir ihtarın da bulunmadığı belirgindir. Mahkemece, ilgili kişilerin açık adresleri davalı Kurumdan ikmal edildikten sonra davaya dahil edilmeleri ve gerekli masrafın yatırılması için usulüne uygun süre verilip sonucuna göre yargılama yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönlerini amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.03.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.