Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/509 Esas 2016/1802 Karar Sayılı İlamı

Mahkeme : ... Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet


Temyiz incelemesi, yöntemine uygun tebligata rağmen müdafii duruşmaya gelmeyen sanık hakkında duruşmasız olarak yapıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın, 07.02.2015 tarihinde aracında ele geçirilen suç konusu eroini 18 yaşından küçük olan ..."a satmak amacıyla getirdiği, ancak adı geçenin hastanede tedavi altında olması nedeniyle satma fiilinin gerçekleşmediği ve teşebbüs aşamasına da gelmediği, sabit olan fiilinin satmak için eroin bulundurma suçunu oluşturduğu; ayrıca daha önce aynı kişiye eroin sattığının iddia edildiği dikkate alınarak;
a) Tedavi gördüğü hastanede ..."a kan ve idrar testi yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise onaylı bir örneğinin getirtilerek duruşmada okunması,
b) ... hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin düzenlenen ... İl Emniyet Müdürlüğü"nün 13605279-31413/2015/32 sayılı fezlekesinde delil olarak belirtilen bir adet enjektörde uyuşturucu madde kalıntısı bulunup bulunmadığı konusunda bilirkişi raporu alınıp alınmadığı araştırılarak, alınmış ise onaylı örneği getirtilerek duruşmada okunması, rapor alınmamış ise enjektörün nerede olduğu araştırılarak, uzman bir kurum veya kuruluşa inceleme yaptırılarak aynı konuda rapor alınması
Sonucuna göre sanık hakkında TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile sözü edilen cümlenin uygulanması,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, resen de incelenen hükmün BOZULMASINA, 09.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.