Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1557 Esas 2020/3975 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1557
Karar No: 2020/3975

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1557 Esas 2020/3975 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı tarafından verilen 45.000 TL ve 50.000 TL bedelli iki çekten dolayı toplam 95.000 TL alacaklı olduğunu belirterek, alacağın tahsili için icra takibi yaptıklarını fakat itiraz nedeniyle takibin durduğunu ve davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, çeklerin karşılıksız olduğunu ve davacının alacaklı olamayacağını gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir. İlk derece mahkemesi kararına yapılan istinaf başvurusu ve temyiz sonucunda da karar onanmıştır.
Kanun Maddeleri: İİK'nın 43/2 maddesi (adi iflas yolu ile takip)
23. Hukuk Dairesi         2017/1557 E.  ,  2020/3975 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine BAM tarafından başvurunun esastan reddine ilişkin kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı tarafından verilen 45.000,00 TL ve 50.000,00 TL bedelli iki çekten dolayı toplam 95.000,00 TL alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2015/10755 E. sayılı dosyasında icra takibi yaptıklarını, bu takiplerini İİK’nın 43/2 maddesi gereğince adi iflas yolu ile takibe çevirdiklerini ancak itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile borçluya depo emri gönderilmesi, buna rağmen ödeme yapılmadığı takdirde davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu çeklerin karşılıksız kaşesinden sonra davacı şirketin kaşe ve imzası var ise de davalı şirketin herhangi bir cirosunun ve temlikinin bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği ve davalının ticari defterlerinin 02.09.2015 tarihine kadar davacı tarafından tutulduğu, bu nedenle davalının defterlerinde fesih tarihine kadar kayıtlı olan kayıtlara davacının dayanmasının mümkün olmadığı, davacının dava konusu çeklerden kaynaklı alacaklı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından, dava konusu çeklerin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı iseler de, kayıt tarihi itibarıyla davalının ticari defterleri davacı tarafça tutultuğundan bu kayıtlara itibar edilemeyeceği, öte yandan söz konusu çeklerin davalı tarafça muhatap bankaya ibraz edip karşılıksızlık kaşesi vurulduktan sonra davalının her hangi bir cirosu olmaksızın davacının eline geçtiği, bu durumda alacağın temliki şartlarının oluşmadığı, davacı tarafça dava konu alacağın başka vasıtalarla da ispat edilemediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.12.2020 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.