Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/8430 Esas 2016/2256 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8430
Karar No: 2016/2256
Karar Tarihi: 07.04.2016

Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/8430 Esas 2016/2256 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2015/8430 E.  ,  2016/2256 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Muhafaza görevini kötüye kullanma
    Hüküm : TCK"nın 289/1, 52/2, 50/1-a. maddeleri gereğince
    mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    6352 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 2004 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde hükmü uyarınca 6352 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerinin bu kanunun yürürlük tarihinden önceki takip işlemlerine yönelik olarak uygulanamayacağından tebliğnamedeki bu yönde bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
    1- 05.06.2009 tarihinde haczedilerek sanığa yediemin sıfatıyla teslim edilen ve muhafazası için yurtdışına tayininin çıkması nedeniyle bıraktığını bildirdiği adrese gidildiğinde yerinde bulunmadığı tespit edilen eşyaların halen kendisinde olduğunu savunması karşısında, kayıtlarla da sabit olduğu üzere yurtdışı görevi nedeniyle Türkiye"den ayrılması sebebiyle ilgili İcra Müdürlüğüne bilgi veren ve mahcuz malları bıraktığını beyan ederek adres de bildiren sanığın sözkonusu mahcuz mallar üzerinde müsnet suçu oluşturan muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun hareket öğesi tespit edilmeden ve sözkonusu malların halen yedinde olduğunu savunan sanığın savunmasının doğruluğu araştırılıp mahcuzların mevcut olup olmadığı, mallar üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre hukuki durumun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de;
    Haczin sanığın evinde yapılmış olması ve haczedilen malların da ev eşyaları olması itibarıyla sözkonusu malların sanığa ait olduğu hususunda ciddi bir karine bulunduğu ve üçüncü bir şahıs tarafından bu mallar üzerinde istihkak iddiasında da bulunulmadığına göre, sanık lehine TCK"nın 289/1-son cümle maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.