1. Hukuk Dairesi 2015/17601 E. , 2016/496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Davacı, mülkiyeti kooperatife ait 2709 parsel sayılı taşınmazdaki dükkanların kooperatif üyelerinin işleri ile ilgili faaliyetlerini sürdürmeleri için üyelere teslim edildiğini, dükkanlardan biri üzerine mülk sahibinin izni olmaksızın davalı tarafından baz istasyonu kurulduğunu, insan sağlığı açısından tehlike oluşturduğunu ileri sürerek baz istasyonunun kaldırılarak elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, husumet itirazlarının bulunduğunu, şirket olarak haberleşme alanında kamu hizmeti yürüttüklerini, güvenlik sertifikalı baz istasyonlarının sağlık yönünden herhangi bir zararının olmadığının yasal olarak tescil edildiğini, aşamadaki beyanlarında mevcut baz istasyonunun bulunduğu yerin kooperatif üyesi ...’ten kiralandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “…Çekişme konusu taşınmazın, halen kooperatif adına kayıtlı bulunduğu, ferdileşmenin gerçekleşmediği böylece taşınmazın malikinin kooperatif olduğu kayden sabittir. O halde kooperatifin sicilden kaynaklanan TMK’nun 683. maddesinde öngörülen mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması yasal olup husumet yokluğundan bahsedilemez. Öyleyse tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda; deliller toplanarak işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı” gerekçesi ile bozulmuş mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu baz istasyonunun kooperatif ortağı ... ile yapılan geçerli kira sözleşmesi uyarınca kurulduğu, insan sağlığına zarar verdiğinin ispatlanamadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dava 2709 parsel için açılmış olup, davalı tarafından baz istasyonunun bir binanın üzerine kurulduğu, ancak yargılama aşamasında anılan parselin ifraza tabi tutulup birçok parselin oluştuğu sabit olmasına rağmen, baz istasyonunun müfrez parsellerden hangisi üzerinde olduğunu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
Hâl böyle olunca, yerinde yeniden keşif yapılarak baz istasyonunun hangi müfrez parselde kaldığının saptanması, o parsel davacı kooperatif adına tapuda kayıtlı ise mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak davanın kabul edilmesi, aksi halde komşuluk hukuku hükümleri bakımından inceleme yapılması, baz istasyonunun yer aldığı müfrez parsel kooperatif dışında 3.kişi adına kayıtlı ise HMK 125.maddesinin gözetilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.