8. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8377 Karar No: 2019/1423 Karar Tarihi: 13.02.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/8377 Esas 2019/1423 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2016/8377 E. , 2019/1423 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR Davacı üçüncü kişi vekili; 21.01.2015 tarihli haciz esnasında mülkiyeti müvekkiline ait menkulün haczedildiğini öne sürerek istihkak iddialarının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğu, faaliyet konularının aynı olduğu, ticaret sicil adreslerinin birbirine yakın olduğu, her iki şirketin de "... Grup" markasını kullandığı, takip dayanağı ilama konu olan alacağın, tüketici konumundaki takip alacaklısına "... Grup" logosu ve markasıyla, her iki şirketin de hakim ortağı ve yetkilisi ... tarafından sıfır kilometre olarak satılan ve gümrük kaçağı olduğu resmi raporlarla tespit edilip el konulan araca ilişkin olduğu, mahcuza ilişkin faturanın, istihkak iddiası için tek başına yeterli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. 1.Dosya içeriği ve UYAP kayıtlarına göre ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.12.2016 tarihli ve 2016/177 Esas 2016/919 sayılı kararı ile borçlu şirketin iflasının açıldığı, kararın 16.01.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. İflas davasının sonucunda verilecek iflas kararı kesinleştiğinde, borçlu hakkındaki icra takipleri düşeceği için dava konusu haciz de ortadan kalkacaktır. (İİK"nin 193/2. maddesi) Borçlu şirket hakkında verilen iflas kararı, istihkak iddiası hakkında verilen karardan sonra kesinleşmiştir. Bu durumda, Mahkemece, adı geçen borçlu şirket yönünden, İİK"nin 193/2 maddesi uyarınca takibin düştüğü ve hacizlerin kalktığı, dolayısıyla dava konusuz kaldığından, istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek yargılama giderleri ile maktu karar ve ilam harcı ile nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2.Bozma neden ve şekline göre davacı üçüncü kişi vekilinin esasa dair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin esasa dair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 13.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.