16. Ceza Dairesi Esas No: 2016/922 Karar No: 2016/2568 Karar Tarihi: 20.04.2016
2565 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/922 Esas 2016/2568 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2016/922 E. , 2016/2568 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2565 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 2565 sayılı Kanunun 21, 26, TCK"nın 62, 52-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Askeri güvenlik bölgelerinin kurulması 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununun 3. maddesinde düzenlenmiş, bu bölgelerde uygulanacak esaslar, aynı Kanunun 21. maddesinde sayılmış, anılan bölgelerden faydalanma yöntemleri ise ilgili yönetmeliğin 22-24. maddelerinde tespit edilmiştir. Güvenlik bölgesi içinde kalan taşınmazlardan faydalanma imkanının kamulaştırılıp kamulaştırılmamasına göre değişeceği, şayet kamulaştırılmamış ise ilgili yönetmeliğin 24/2. maddesi delaletiyle 9/8, 9, 10. maddeleri uyarınca durumun belirlenmesi gerektiğinden; a-14.01.2008 tarihli cevabi yazı içeriğine göre, sanığın yetkilisi olduğu taş ocağındaki patlamaların, komutanlık görevlilerinin nezaretinde yapıldığı ancak iddianameye konu patlama ile ilgili bir olay tutanağının da bulunmadığının bildirilmesine nazaran aynı yazı da isimleri belirtilen.... ve ...."ın tanık olarak dinlenmesi ile patlama yerinin gerektiğinde mahallinde keşif de yapılarak tereddüte yer vermeyecek biçimde saptanması, b-Güvenlik bölgesi kurulması, ilanı ve bölgede uygulanacak esaslarla ilgili alınan kararın ve bölgedeki taşınmazların kamulaştırılıp kamulaştırılmadığının yetkili birimlerden sorulması, c-.... ilişkin varsa ruhsat ve eklerinin sanıktan ve ilgili kurumlardan temin edilmesi ile sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı biçimde karar verilmesi, 2-Kabul ve uygulamaya göre de; Hakkında, herhangi bir yükümlülük öngörülmeyerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın denetim süresi içinde işleyerek mahkum olduğu kasıtlı suç nedeniyle CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanan hükümdeki cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesine yasal olanak bulunmadığı gözetilmeden, hükmolunan cezanın seçenek yaptırıma çevrilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden seçenek yaptırım bakımından CMK 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün bu sebeplerle BOZULMASINA, 20.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.