1. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/13722 Karar No: 2016/1338 Karar Tarihi: 08.02.2016
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/13722 Esas 2016/1338 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2014/13722 E. , 2016/1338 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babası “...”ın kayden maliki olduğu 457 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “Şaş” yazılı soyadının “...” olarak düzeltilmesini istemiş, yargılama sırasında soyadın düzeltilmesi talebinden vazgeçtiğini belirtip, mirasbırakanın TC kimlik numarasının eklenmek suretiyle tapu kaydının nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda; davacının babası mirasbırakan ..."ın baba adının da ... olduğu ve 01.07.1908-19.04.1985 tarihleri arasında yaşadığı, tapulama tutanağında taşınmazın “1325 doğumlu ... oğlu ...” (davacının dedesi) adına tespit gördüğü, fakat çap kaydında “...oğlu ...” olarak kaydının yazıldığı, davacının babası mirasbırakan “Hüseyin oğlu ...”ın ise 04.06.1939 doğumlu olduğu, bu şekilde TC kimlik numarası eklenmek suretiyle kaydı düzeltilmek istenilen davacının babası mirasbırakan “... oğlu ...” ile kayıt maliki “Hüseyin oğlu ...”ın farklı kişiler olduğu anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken mülkiyet nakli oluşturacak şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.