23. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1971 Karar No: 2020/4057 Karar Tarihi: 07.12.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1971 Esas 2020/4057 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2017/1971 E. , 2020/4057 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı tarafından borcu olduğu iddiasıyla ihtarnameler gönderildiğini, borcu bulunmadığını, aksine alacaklı olduğunu, bu durumun davalıya karşı açtığı üyelikten ihraç kararının ipali davasındaki bilirkişi raporunda da belirtildiğini, kooperatif başkanı olduğu sırada davalı adına vergi dairesine ödeme yaptığını, her ortağın ödemesi gerekenden fazla ödeme yaptığını, huzur hakkını almadığını ileri sürerek, alacaklı olduğunu, bu nedenle borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının iddia ettiği üzere açmış olduğu üyelikten ihraç kararının iptali davasında alacaklı olduğunun tespit edilmediğini, aksine borçlu olduğunun belirtildiğini savunarak, açılan davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce; davacı ödemelerinin öncelikle asıl alacaktan mahsup edilip edilmeyeceğine ilişkin genel kurul kararı olup olmadığı ve şerefiyenin iptaline ilişkin dava sonucunun beklenerek karar verilmesi gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; kooperatif tarafından aidat ödemelerinin öncelikle asıl alacaktan mahsup edildiği, davacı ile kooperatif arasında başka parasal ilişkilerin de bulunduğu hesaplama sonucu davacının kooperatiften alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 07.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.