14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5492 Karar No: 2016/10250 Karar Tarihi: 12.12.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/5492 Esas 2016/10250 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/5492 E. , 2016/10250 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.05.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Somut olaya gelince, paydaşlardan..... kızı ... davada yer almamış, .... kızı ... ile aynı kişi olup olmadığı anlaşılamamıştır.Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup hakim re"sen her aşamada dikkate almalıdır. Mahkemece, tapu maliklerinden.... kızı ...’ın .... kızı ... ile aynı kişi olup olmadığının belirlenmesi aynı kişi olması halinde tapuda kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için süre verilmesi aksi halde sağ ise kendisinin, ölü ise ibraz ettirilecek mirasçılık belgesine göre tespit edilecek mirasçılarının davada yer almasının sağlanması, kim olduğunun belirlenememesi halinde ise de 3561 sayı yasaya göre kendisine mal memurunun kayyım tayini için davacı vekiline yetki ve süre verilmesi gerekir. Öte yandan, yargılama sırasında dava konusu taşınmazdaki payını elden çıkardığı anlaşılan....ile....hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir. Mahkemece, yukarıda yukarıda değinilen hususlar gözetilmeksizin taraf teşkili sağlanmadan davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 12.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.