15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6173 Karar No: 2019/10625 Karar Tarihi: 04.11.2019
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/6173 Esas 2019/10625 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2019/6173 E. , 2019/10625 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ..., ve ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/07/2018 tarihli ve 2018/16335 soruşturma, 2018/93557 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 15/10/2018 tarihli ve 2018/6863 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 05/07/2019 gün ve 94660652-105-34-6132-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/07/2019 gün ve 2019/74128 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması gerektiği yönündeki açıklamalar karşısında, Dosya kapsamına göre, şikayete konu edilen işlemin dayanağı olan vekaletnamenin usulünce celp edilip muhtevasının belirlenmesi, şüphelilerin ifadelerinin alınması ve olayla ilgisi görülen benzer dosyalar da usulünce celp ve tetkik edildikten sonra gerekirse dosyalar birleştirilerek yapılacak soruşturma sonucunda oluşacak kanaate göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 15/10/2018 tarihli ve 2018/6863 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 04/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.