16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2595 Karar No: 2016/1154 Karar Tarihi: 11.02.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/2595 Esas 2016/1154 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/2595 E. , 2016/1154 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar ... ve ..., ... İli, Merkez İlçesi, .... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1974 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazların fen bilirkişi raporuna ekli haritada (B) harfi ile gösterilen 1.718,445 metrekare yüzölçümündeki (K) harfi ile gösterilen 25.675,67 metrekare yüzölçümündeki (G) harfi ile gösterilen 135,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmazların davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişi raporuna ekli haritada (A), (C), (D), (E), (F), (L) harfi ile gösterilen taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava Hazineye karşı açılan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle tescil istemine ilişkin olup, mahallinde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında dava konusu taşınmazların davacıların babalarından intikal ettiği belirlenmiş olması karşısında babalarından davacılara ne şekilde intikal ettiği, murisin başkaca mirasçılarının bulunup bulunmadığı, başka mirasçıları var ise; bunlar arasında taksim yapılıp yapılmadığı ve bu taksimde dava konusu yerlerin kimlere kaldığı hususlarında gerekli araştırmalar yapılmamıştır; taşınmazlar davacıların babalarından intikal ettiğine göre tereke elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygın bulunmaktadır. TMK"nın 640 ve 702. maddeleri hükümlerine göre elbirliği mülkiyetinde tasarrufi işlemlerde oybirliği aranmakta yani tüm mirasçıların katılımıyla tasarrufi işlemler yapılabilmektedir. Dava da tasarrufi bir işlemdir murisin başka mirasçısı varsa ve taksim yapılmamış ise mirasçılardan bir veya ikisinin Hazineye karşı tek başlarına dava açamayacakları hususunun göz önünde bulundurulması gerektiği halde bu yönde herhangi bir araştırma yapılmaması isabetsizdir. Ayrıca, dava dilekçesinde dava, ..... ve .... tarafından açıldığı halde hükmün yalnızca .... hakkında kurulması, karar başlığında ..... ...."nun gösterilmemesi ve dosya muhteviyatında da .... hakkında bir işlem yapılmadığı, dava konusu yerler her iki kardeşe ait olduğu halde davacı ..."nin ancak 1/2 payı olduğu nazara alınmadan dava konusu taşınmazların tamamının ..... adına tesciline karar verilmesi
ve davacı ... hakkında hüküm kurulmamasıda yerinde değildir. Kabule göre de; Mahkemenin gerekçeli kararında fen bilirkişi raporuna ekli haritada (G) harfi ile gösterilen alan açısından davanın reddine karar verildiği açıklandığı halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında (G) harfi ile gösterilen kısım açısından da davanın kabulüne karar verilmiştir. Böylece gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesi uyarınca gerekçeli kararın hüküm fıkrasına uygun olması zorunludur. HMK"nın 298/2. maddesine aykırı olarak gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.