Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten ofis olarak kullanmak üzere aldığı taşınmazın brüt alanı ile net alanı arasında %43"lük bir fark olduğunu, bu sebeple B.K"nun borcun ifa edilememesi başlıklı 96. maddesi (TBK. m.112) uyarınca satış bedelinde indirim yapılması gerektiğini iddia ederek, şimdilik 15.000,00 TL indirim bedelinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davacının iş bu davaya konu satış vaadi sözleşmesindeki tüm hak ve alacakları ile taşınmazı dava tarihinden önce dava dışı üçüncü kişiye devrettiğinden bu davada davacılık sıfatının kalmadığını, davanın hak düşürücü ve zamanaşımı süresinde açılmadığını, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, taşınmazın bir gökdelen olması nedeniyle brüt-net m2 farklılığının normal olduğunu savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davacının 13.04.2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden doğmuş ve doğacak hak ve yetkilerini 24.09.2013 tarihinde dava dışı E. Ş.A.’a devrettiği, davanın 11.10.2013 tarihinde açılmış olması karşısında, başkasına devir tarihinden önce dava hakkını kullanmayan ve gayrimenkule ilişkin mülkiyet hakkını dava dışı şahsa devreden davacının, mülkiyet hakkının kapsamında olan hak ve yetkileri de devretmiş olacağı gerekçesiyle, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.