Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/2617 Esas 2016/3250 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2617
Karar No: 2016/3250

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/2617 Esas 2016/3250 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararında, suçlaması uyuşturucu madde ticareti yapmak olan şüpheliler hakkında önce kovuşturmaya yer olmadığına dair karar çıktığı ancak sonrasında yapılan incelemeler sonucu suçlarının sabit olduğuna karar verilmiştir. Uyuşturucu maddelerin miktarına bağlı olarak cezanın belirlenmesi gerektiği belirtilmiş, ancak bu ilke yeterince uygulanmadığı için bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama süreci kanuna uygun yapılmış, iddia ve savunmalar delillerle birlikte tartışılmış, suçun sanık tarafından gerçekleştirildiği saptanmış ve yaptırımlar doğru biçimde belirlenmiştir. Tüm bu nedenlerle, temyiz itirazlarının reddedilmesiyle hüküm onanmıştır. Kararda, TCK'nın 3/1. maddesi orantılılık ilkesini, TCK'nın 61/1. maddesi ise ölçütleri belirlemektedir.

10. Ceza Dairesi 2016/2617 E. , 2016/3250 K.

"İçtihat Metni"

Mahkeme : 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Haklarında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı verilen şüpheliler... ve..."in savunmalarına, tanık beyanlarına ve dosyadaki diğer bilgi ve belgelere göre, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Suç konusu uyuşturucu maddelerin miktarına bağlı olarak önemi, değeri ve oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, TCK’nın 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine ve TCK"nın 61/1. maddesindeki ölçütlere göre, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 25/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.