17. Hukuk Dairesi 2016/7881 E. , 2017/210 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğünün 2014/2738 E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalının takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlu davalının haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili verdiği cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, söz konusu trafik kazasında davalıya ait aracın sürücüsünü asli ve tam kusurlu olduğu, davacının halefiyet ilkesi gereğince sigortalısına ödediği tazminatı davalıdan talep edebileceği, davacının yaptığı ödemelere ilişkin dekontları dosyaya ibraz ettiği, yapılan bilirkişi incelemesi kapsamında davacının davalıdan 10.750 TL talep edebileceği, belirlenen asıl alacak üzerinden davacının 67,50 TL işlemiş faiz talep edebileceği, bu sebeple davanın kısmen kabulüne; icra dosyasına karşı yapılan itirazın iptaline, takibin 10.750 TL asıl alacak, 967,50 TL işlemiş faiz üzerinden devamına;davalı yanın 11.717,50 takip miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminat ödemesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 Sayılı H.M.K.nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının icra inkar tazminatına ilişkin (3) no"lu bendinin tamamen çıkartılarak yerine “Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine,” ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.