Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/23212 Esas 2017/213 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/23212
Karar No: 2017/213
Karar Tarihi: 18.01.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/23212 Esas 2017/213 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/23212 E.  ,  2017/213 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki muvazaa sebebi ile tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; müvekkilinin S.S ... Yapı Kooperatifdeki hisselerinin diğer davalının usulsüz başkalarına devri ile genel kurul kararının iptali için dava açtığını, bu davada ... Mahallesi ... ada, ... parsel sayılı taşınmaza ihtiyati tedbir konulduğunu, usulsüz hisse devri yapıldığını, davalı ..."in kooperatif aleyhine muvazaalı icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, kooperatif adına kayıtlı gayrımenkulün icra kanalı ile satışa çıkarıldığını, alacağa mahsuben davalı ... tarafından alındığını, yapılan işlemlerin muvazaalı olduğu beyan edilerek ihalenin feshine, icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalıların dosyada cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
    Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; görevsizliğine karar verilmiş olup, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, Borçlar Kanunu"nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptali istemiştir. Davacı tarafından yargılama sırasında davanın İİK 277 vd maddelerine ilişkin olduğu ya da icra müdürlüğü tarafından yapılan ihalenin feshine ilişkin bir beyanda da bulunulmamış aksine muvazaa nedeni ile işlemin iptali istenmiştir.
    Öte yandan, danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğundan, kural olarak danışıklı işlem (muvazaalı muamele) nedeniyle hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Ancak, danışıklı işlem ile üçüncü kişilerin haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için onların, danışıklı işlemde bulunandan alacakları bulunmalı ve danışıklı işlem o alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış olmalıdır. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır.
    Somut olayda da davacı davalılar arasındaki muvazaalı takibin iptalini talep etmektedir.
    Davacının davalıdan bir alacağı olup olmadığının araştırılması sonucunda davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı varmı tartışılması mevcut delillerin TBK"nun 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.