9. Ceza Dairesi Esas No: 2020/6558 Karar No: 2021/818 Karar Tarihi: 23.02.2021
Tefecilik yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/6558 Esas 2021/818 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2020/6558 E. , 2021/818 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik yapma Hüküm : Ret
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında 2010 yılındaki POS tefeciliği eylemlerinden dolayı Gaziantep 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/532 Esas, 2014/491 Karar sayılı kararıyla mahkumiyet hükmü verildiği gerekçesiyle red hükmü kurulmuş ise de; Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 tarihli ve 2014/118 Esas, 2016/208 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve bu bağlamda suçun topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağı, bu bağlamda TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel sanık hakkında dava konusu olsun ya da olmasın tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması icap ettiği nazara alındığında; sanık hakkında, bu dosya ile birlikte incelenen Gaziantep 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/10/2014 günlü 2013/532 Esas, 2014/491 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında tefecilik suçundan TCK m.43/1 uygulanmaksızın mahkumiyet hükmü verildiği ve kararın 19/11/2014 tarihinde kesinleştiği, suç tarihinin 2010, iddianame tarihinin 19/09/2013 olduğu, temyize konu bu kamu davasında ise suç tarihinin 2009, iddianame tarihinin 08/10/2014 olması karşısında; sanığın hukuki kesinti bulunmayan eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme tek tefecilik suçunu oluşturduğunun anlaşıldığı, bu itibarla TCK"nın 3/1 ve 61. maddeleri de nazara alınarak, TCK"nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyasından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek kazanılmış hak hükümleri saklı kalmak üzere CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.