8. Hukuk Dairesi 2018/7177 E. , 2020/7696 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Kal
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili müvekkilinin, davaya konu 3504 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazına davalı tarafından TR-65 nolu bina tipi trafo yapılması nedeniyle el atıldığını, elatmanın önlenmesi ve trafonun kaldırılmasını talep etmişir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, dava konusu taşınmazın 23,22 m2 kısmına müdahalenin önlenmesine ve trafonun kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir.
Dosya kapsamı ve toplanan delillerden davaya konu taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu, ... ile davalı ... arasında imzalanan 24.07.2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin 7. maddesine göre, işletme hakkı ... tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak sözleşmenin imza tarihinden sonra ortaya çıkacak idari ve hukuki ihtilafların derhal ...’a bildirileceği, dağıtım tesislerinin mülkiyetine dair bu idari veya hukuki ihtilafların takip edilmesi ve çözüme kavuşturulması ve bunlardan doğacak her türlü yükümlülüğün ...’a ait olduğunun düzenlendiği, buna göre davalı ... ile dava dışı ... arasında şekli anlamda zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece verilecek hükmün etkisi bakımından mecburi dava arkadaşlığı, maddi bakımdan mecburi dava arkadaşlığı ve şekli (usûlî) bakımdan mecburi dava arkadaşlığı olarak ikiye ayrılmaktadır. Maddi bakımdan mecburi dava arkadaşlığı, maddi hukuka göre bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi zorunlu hallerde söz konusu olur (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu mad. 59). Şekli (usûlî) bakımdan mecburi dava arkadaşlığı ise, kanunun özel hükümleri ve davanın niteliğinden kaynaklanan, birden fazla kişiye karşı dava açılmasının ve yürütülmesinin zorunlu olduğu hallerde oluşan dava arkadaşlığına denir (PEKCANITEZ Hakan/ATALAY Oğuz/ÖZEKES Muhammet, Medeni Usul Hukuku, 12. Bası, Ankara 2011, s.223). Şekli dava arkadaşlığı, gerçeğin tam olarak ortaya çıkarılması ve taraflar arasındaki ilişkinin doğru karara bağlanmasını sağlamak için kabul edilmiştir. Bu durumda, dava konusu hukuki ilişki hakkında bütün dava arkadaşlarına yönelik tek ve aynı doğrultuda bir karar verme zorunluluğu yoktur. Ayrıca dava arkadaşlarının yaptıkları usulî işlemler birbirinden bağımsızdır.
Buna göre, davacının kal talebi de bulunduğuna göre, Mahkemece dava dışı ... davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, taraflarca HUMK’un 440/I. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.