Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/3656 Esas 2016/1452 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3656
Karar No: 2016/1452

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/3656 Esas 2016/1452 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/3656 E.  ,  2016/1452 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve müdahil ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    1994 yılında yapılan kadastro sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyü 105 ada 32 parsel sayılı 143.hektar m² yüzölçümlü taşınmaz, orman vasfıyla ... adına tespit edilmiştir.
    Davacı vekili, müvekkilinin ... köyünde bulunan yaklaşık 35 dönüm ve 5 dönümlük bahçesinin orman vasfını yitirdiği halde 2/B kapsamına alınmadığını, 70 yılı aşkındır müvekkilinin zilyetliğinde bulunan taşınmazların 2/B kapsamına alınmasını, taşınmazlar üzerinde müvekkilinin hak sahipliğinin tespitine karar verilerek bu yerin müvekkiline satışının yapılmasını talep etmiştir.
    Yargılama sırasında müdahale talebinde bulunan ... ise, dava konusu yerin bir kısmının da kendisine ait olduğunu ileri sürerek davaya katılmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu davacının ve asli müdahil davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili ve müdahil ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 2/B madde uygulamasına itiraz, kullanım şerhi verilmesi istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede evvelce sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve evvelce sınırlandırması yapılmış ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamasına ilişkin tutanaklar 14.01.2013 tarihli ilâna çıkarılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre; davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davada, ret sebebi ortak olan ve yargılama sırasında kendini vekille temsil ettiren davalılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, her iki davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hükmün 6 ve 7. bentlerinin hükümden çıkartılarak, yerine; "Davalı ... Yönetimi ve ... yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. maddesi uyarınca 1500.-TL vekâlet ücretinin davacı ve asli müdahilden tahsili ile davalılara verilmesine" ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/02/2016 günü oy birliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.