Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2408 Esas 2021/1597 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2408
Karar No: 2021/1597
Karar Tarihi: 18.03.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2408 Esas 2021/1597 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/2408 E.  ,  2021/1597 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.03.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılardan ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... ve diğerleri gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Davacı, dava konusu 32 parça taşınmazın mirasbırakan babası ..."a ait olmasına rağmen mirasbırakanın oğlu olan davalı ...’in taşınmazları kendi adına tescil ettirdiğini, 2005 yılında mirasbırakan sağ iken dava konusu taşınmazların kadastro çalışmaları yapıldığını, kadastro tespitinin gerçeği yansıtmadığını, amacın kendisinden mal kaçırılmasına yönelik olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, taşınmazların dedeleri ..."dan geldiğini, dedeleri ..."ın oğlu olan babasının taşınmazlarda 1/5 payı olduğunu, diğer mirasçıların da paylarını kendisine, dava dışı ..."e ve ..."ya bağışladığını, babasının da taşınmazdaki paylarını kendisine bağışlandığını, kadastroda memurların matbu olarak 20 yıllık zamanaşımına dayandıklarını, davacının sadece bağış nedeniyle tenkis talebinde bulunabileceğini, ... mevkiindeki taşınmazın ise mirasbırakan ile ilgisi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Dava konusu taşınmazların, kadastro tespitinde bir kısmının zilyetlikle, bir kısmının da bağış senedine istinaden senetsizden davalı adına tespit ve tescil edildiği ve mirasbırakan tarafından tapulu taşınmaz devri bulunmadığından temliklerin 01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında olmadığı, taşınmazların davalı adına kayıtlı oldukları için husumetten reddinin doğru olmadığı, davacı tarafın talebinin de tapu iptali ve tescili olduğu gözetilerek davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 1. bendinin hükümden çıkarılarak yerine hükme 1. bent olarak “1-Davacı tarafından açılan davanın REDDİNE,” cümlesinin yazılmasına, davacı vekilinin temyizi üzerine ve resen yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.