5. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/3812 Karar No: 2021/2077 Karar Tarihi: 24.02.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/3812 Esas 2021/2077 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle açılan davada, davacının lehine karar verilmiştir. Ancak davalılar tarafından temyiz edilen kararda, bazı isabetsizlikler tespit edilmiştir. İlk olarak, dava konusu taşınmaza, dava tarihi olan 2015 yılı verileri esas alınmak yerine, 2014 yılı resmi verilerine göre tespit edilen metrekare birim fiyatına endeks uygulanarak değer biçilmesi yanlıştır. İkinci olarak, taşınmazın üzerinde bulunan ağaçların yaş ve sayısına göre kamulaştırılan kısmın tamamının veya bir kısmının bahçe niteliğinde olmadığının tespiti halinde, bu kısmın tarım arazisi niteliğinde kabul edilerek, net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tesbit edilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması yanlıştır. Üçüncü olarak, Anayasa Mahkemesinin kararına uygun olarak, idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az veya fazla olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen veya idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelin peşin ve nakit olarak hak sahibi adına
5. Hukuk Dairesi 2020/3812 E. , 2021/2077 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı ... vd. vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar; davalı ... vd. vekilince temyiz edilmiştir. Tarım arazisi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 175 ada 3 parsel sayılı taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tesbit edilmesinde; üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1-4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirmenin; aynı Kanunun 15/son maddesi uyarınca dava tarihindeki veriler esas alınarak yapılması gerekir. Dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2015 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, 2014 yılı resmi verilerine göre tespit edilen metrekare birim fiyatına endeks uygulanmak suretiyle değer biçen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması, 2-Temyize gelen davalılar ve usuli kazanılmış hak gözetilerek, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaş ve sayısına göre kamulaştırılan kısmın tamamının veya bir kısmının bahçe niteliğinde olmadığının tespiti halinde, bu kısmın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tesbit edilmesi; üzerinde bulunan ve taşınmaz mala kapama bahçe niteliği vermeyen ağaçlara ise maktuen değer biçilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması, Doğru olmadığı gibi; 3-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden, Davalı ... vd. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı ... vd."den peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.