Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2197 Esas 2018/2743 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2197
Karar No: 2018/2743
Karar Tarihi: 24.09.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2197 Esas 2018/2743 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme Ceza Dairesi'nde görülen bir davada sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edildiğini ve temyiz başvurusunun esastan reddedildiğini açıkladı. Dosyanın incelenmesi sonucunda Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesine ilişkin iptal kararının infaz aşamasında göz önünde bulundurulabileceği belirtildi. Mahkeme ayrıca usul işlemlerinin kanuna uygun yapıldığını, delillerin hukuka uygun elde edildiğini ve iddia ve savunmaların eksiksiz bir biçimde ele alındığını vurguladı. Kararda TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddelerine atıfta bulunuldu.

16. Ceza Dairesi 2018/2197 E. , 2018/2743 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53,
58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin
istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 24.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.