11. Hukuk Dairesi 2015/6921 E. , 2016/2267 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : .... ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2015
NUMARASI : 2015/49-2015/129
Taraflar arasında görülen davada .... ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10/03/2015 tarih ve 2015/49-2015/129 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili ile birlikte davalının da içinde bulunduğu 9 kişi tarafından 2004 yılında .... Tur. Ltd. Şti."nin kurulduğunu, şirket müdürü olarak davalının seçildiğini, şirket müdürü olan davalının, ortakların şirketi terk edip araçlarıyla rakip firmaya geçmelerini engellemek ve rekabeti devam ettirmeyi sağlamak için ortakların hepsinden açık senet aldığını, 2004 yılı sonunda idare mahkemesinin kararı nedeniyle bu şirketin faaliyette bulunamayacak konuma geldiğini, bunun üzerine ortakların şirketi tasfiye etmeye karar verdiklerini, daha sonra müvekkilinin eşi ile birlikte diğer davacı şirketi kurduğunu, kendi aracı ile birlikte .... Tur Şirketi ortağı olan 8 kişinin araçlarını kiralamak suretiyle taşımacılık faaliyetine yeniden başladığını, bir müddet geçtikten sonra davalı ile birlikte 5 kişinin, müvekkili şirketin rakibi olan kooperatif ile anlaştıklarını, rakip firmaya geçen davalının elinde bulundurduğu açık senedi doldurarak icra takibine koyduğunu, icra takibinin, müvekkili şirketin faaliyetinin engellenmesi amacıyla başlatıldığını, rekabetin engellenmesinin istenildiğini, halbuki söz konusu teminat senedinin sadece kişileri borçlandırmak amacıyla düzenlendiğini, düzenlenme tarihinde müvekkili şirketin henüz kurulmadığını, bilet olarak kullanılmak için düzenlenen çay fişlerine vurulmak üzere hazırlanan kaşeyi elde eden davalının, bu kaşeyi anılan teminat senedinde kullanarak müvekkili şirketi de borçlu olarak göstermek istediğini, ancak kaşedeki unvan ile müvekkili şirketin tescilli unvanın dahi farklı bulunduğunu ileri sürerek, müvekkillerinin söz konusu teminat senedine dayalı olarak başlatılan takip dosyasından dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davacı tarafın yemin deliline dayandığı, davalı tarafın usule uygun olarak yemin teklifini eda ettiği gerekçesi ile davanın ve şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 02/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.