17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/14009 Karar No: 2018/6258 Karar Tarihi: 21.06.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14009 Esas 2018/6258 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/14009 E. , 2018/6258 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; 24/09/2012 tarihinde dava dışı ..."ın idaresinde bulunan aracın davacı ..."a çarpması sonucu yaralandığını, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2013/634 esas sayılı dosyasında maluliyet oranının %100 olduğunun tespit edildiğini belirterek davalı ... yönünden 50.000,00 TL"ye kadar (poliçe limiti) 50.000,00 TL"den sonra hükmedilecek tazminat için davalı ... Filo kiralamadan tahsil edilmek üzere ... için 150.000,00 TL anne ve babası için 25.000,00"er TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... Yalçın için 30.000,00 TL, davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 7.500,00 TL manevi tazminatın davalı sigortadan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK.nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 21.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.