4. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/13589 Karar No: 2014/17550 Karar Tarihi: 22.12.2014
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/13589 Esas 2014/17550 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2014/13589 E. , 2014/17550 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/06/2014 NUMARASI : 2013/441-2014/222
Davacı İ.. K.. vekili Avukat F.A. tarafından, davalı O.. B.. aleyhine 27/12/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 19/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını ve davalının da aynı hastanede doktor olarak görev yaptığını, sağlık güvencesi olmayan G. G. isimli şahsı, sağlık raporu almak istemesi nedeniyle davalıya götürdüğünü, davalının yapılacak bir şey olmadığını söylemesi üzerine hasta dışarı çıkarıldıktan sonra davalının hakaret ederek kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının memur olması sebebiyle davanın ilgili kuruma karşı açılması gerektiği; davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçe gösterilerek, husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Anayasa m. 129/5’de, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının, ancak idare aleyhine açılabileceği benimsenmiştir. Ne var ki, bu kural mutlak olmayıp; idari yetkilerin kullanılma alanı ile, eş anlatımla, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Özellikle, haksız eylemlerde (fiili yol); kamu görevlisinin, Anayasa’nın bu güvencesinden yararlanma olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda, davalının hakaret ettiği ileri sürülmüştür. Kamu görevlilerinin hakaret etmeleri açıkca kişisel kusur oluşturur ve hiç bir biçimde görev ile ilişkilendirilemez. Bu sava dayanan davaların, Anayasa m.129/5 kapsamında değerlendirilmesi de mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, davalıya husumet yöneltilebileceği benimsenmeli ve işin esası incelenmelidir. Şu durumda, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Hüküm, açıklanan nedenlerle yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/12/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz.22/12/2014