11. Hukuk Dairesi 2015/8046 E. , 2016/2598 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/02/2015 tarih ve 2014/65-2015/150 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin..... Şubesi"ne ait, 15/09/2008 keşide tarihli, 3.250,00 TL bedelli, keşidecisi ...... ve .. ..."ne ait, 31/08/2008 keşide tarihli, 3.000,00 TL bedelli, keşidecisi... olan çekleri, müşterilerinden makbuz karşılığı imal edeceği siparişlerine mahsuben avans olarak aldığını, tahsili için beklenirken 25/06/2008 tarihinde aracında meydana gelen hırsızlık neticesi özel eşyaları, şirket evraklarıyla birlikte çantasının çalındığını ileri sürerek, çeklerin TTK"nın 563. ve 564. maddelerine istinaden iptalini talep ve dava etmiştir.
Üçüncü kişi vekili, dava konusu ...a Şubesi"ne ait, 15/09/2008 keşide tarihli, 3.250,00 TL bedelli, keşidecisi ...-... olan çekin müvekkili elinde olup, yasal, geçerli, iyiniyetli hamilin müvekkili olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece bozma ilamı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının TTK"nın 704. maddesi gereğince çeki iktisap eden aleyhine istirdat davası açmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, Dairemizin 02/03/2012 tarih, 2010/11938 E, 2012/3041 K sayılı ilamı ile mahkemece verilen kararın, davacıya çeki elinde bulunduran kişi aleyhine istirdat davası açmak için süre verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmesi sonrasında mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyulup uyulmama konusunda bir karar vermek gerekirken, mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olan 17. Hukuk Dairesi"nin merci tayini kararına uyulmasına karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Kabule göre de, her ne kadar henüz Dairemiz bozma ilamı hususunda mahkemece herhangi bir karar verilmemiş ise de, bozma ilamında davacıya çeki elinde bulunduran kişi aleyhine istirdat davası açmak için süre verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen davacıya süre verilmeden davanın reddi de doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
12/04/2016 K/K